Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’ndan Mersinlik bölgesinde meydana gelen yangınla ilgili açıklama yaparak, “Böylesi felaketlerin yaşanmaması için, yasal, teknik ve fiziki koşullar hassasiyetle gözden geçirilecek” ifadelerine yer verildi.
Mersinlik bölgesinde dört gün boyunca etksini sürdüren yangın ile açıklama yapan Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, “Ükemizde yaşanan yangının tüm ülkeyi derinden yaraladığını belirterek, “Böyle bir olayın tekrar yaşanmaması adına konuya yönelik bilincin artırılması ciddi anlamda önem arz etmektedir. Bu nedenle de konuya yönelik farkındalık çalışmalarımız devam edecektir.
Biyolojik çeşitlilik bir ülkenin en önemli zenginliklerinden biridir. Biyolojik çeşitlilik; kendi içinde canlı türlerini, onların sahip olduğu genetik çeşitliliği ve de onların yaşadığı ekosistemlerin çeşitliliğini ifade etmektedir. Ülkemiz sahip olduğu biyolojik çeşitlilik elemanları açısından ada ülkesi olmasına rağmen oldukça zengindir. Adamızın tamamında bin 649 bitki türü görülmektedir. 141’i tüm adaya endemik olmak üzere bin 300’den fazla bitki türü ülkemizde görülebilmektedir. Bu bitki türlerinin 15 tanesi sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) görülmektedir.
Omurgasızlar açısından da oldukça ciddi bir çeşitliliğe sahip ülkemizde birçok endemik böcek türü görülmektedir. Tür düzeyinde 3’ü endemik olmak üzere 42 farklı kelebek türü ülkemizde görülebilmektedir. Omurgalı gruplarına bakıldığından 170’den fazla balık türü, 2’si tür seviyesinde endemik olmak üzere 3 kurbağa, 2’si tür düzeyinde olmak üzere 11 kertenkele türü, 2’si alttür seviyesinde olmak üzere 6 farklı yılan türü, 3’ü tür seviyesinde endemik olmak üzere 410’a yakın kuş türü, 2’si tür seviyesinde endemik olmak üzere 34 farklı memeli türü ülkemizde bulunmaktadır.
“YANGIN NEDENİYLE ÜLKEMİZ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ CİDDİ ZARAR GÖRDÜ”
Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Mersinlik bölgesinde meydana gelen yangın nedeniyle ülkemiz biyolojik çeşitliliği ciddi zarar gördüğü belirtildi.
Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklama şu şekilde:
“Çevre Koruma Dairesi olarak 2 yıldır biyolojik çeşitliliğe ve yangınlara dikkat çekmek amacıyla yaban hayat temelli çevre eğitimleri vermekteyiz. İki yılda 2000’den fazla öğrenciye ulaşan eğitimler sayesinde ülkemiz biyolojik çeşitliliğinin tanınması, sevilmesi ve korunmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.”
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, ülkemizde yaşanan yangının tüm ülkeyi derinden yaraladığını belirterek, “Böyle bir olayın tekrar yaşanmaması adına konuya yönelik bilincin artırılması ciddi anlamda önem arz etmektedir. Bu nedenle de konuya yönelik farkındalık çalışmalarımız devam edecektir. Geçtiğimiz günlerde Çevre Koruma Dairesi ve Kıbrıs Yaban Hayat Araştırma Enstitüsü işbriliğinde 3. Biyolojik Çeşitlilik ve Biyokaçakçılık Çalıştayı gerçekleştirilmiştir. Çalıştayın biyolojik çeşitlilik kısmının can alıcı noktalarından biri de Orman Amenajman Planlarına Biyolojik Çeşitliliğin entegrasyonu hakkındaydı. Çalıştay da yangın ve biyolojik çeşitlilik konusuna önemli bir yer ayrılmıştır. Bundan sonraki süreçte, disiplinler arası bir yaklaşım sergilenerek yangın yerlerinin dikim ve restorasyon çalışmalarının planlanması ekosistemin geleceği açısından hayati önem arz etmektedir” ifadelerine yer verildi.
” HER TÜRLÜ KATKIYI VERECEĞİZ”
Bakanlık tarafından yayınlanan açıklamada, yangın bölgesinde yapılacak tüm çalışmalara gerek biyolojik çeşitlilik gerekse de farklı açılardan Çevre Koruma Dairesi uzman personeliyle katkı koymaya ve sürecin doğru ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesine katkı sağlamaya hazır olduklarını belirtildi.
Dikim çalışmaları öncesinde alanda yangın ekolojisi konusunda uzman ve diğer uzmanlık alanlarından kişilerle kapsamlı araştırmalar yapılması gerektiğini vurgulayan, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’ndan, “Tüm bunların şekillendirileceği ve paydaşların bir araya gelip sorumlulukları paylaşabilmelerine imkan sağlayacak bir çalıştay yapılması konunun şekillendirilmesi açısından oldukça önemli olacaktır. Bunun yanında yapılacak tüm dikim ve restorasyon çalışmalarının da ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşları ile istişare edilerek yapılması gerekmektedir. Alanın belli bir süre kendi haline bırakılması gerektiği, bilimsel çalışmalarda ve yangın ekologları tarafından vurgulanmaktadır. Bu nedenle kapsamlı araştırmalar yapılmadan ve konuya ilişkin tüm uzmanların ortak bir paydada buluşabileceği bir yaklaşımla sürecin yönetilmesi gerekmektedir. Yaşanan tüm can kayıpları için de derin üzüntü duyduğumuzu yineler, böyle bir felaketi ülkenizin bir kez daha yaşamaması adına, alınması gereken yasal, teknik ve fiziki çalışmaların yapılması, var olan yasaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini, bunun da bakanlık olarak öncüsü olacağımızı hassasiyetle belirtiriz” ifadelerine yer verildi.