Connect with us

Gündem

“Devlet desteği olmadan 8 bin 600 TL’den fazlasını veremeyiz”

-

-

İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun, herhangi bir devlet desteği olmadan verebilecekleri maksimum asgari ücretin 8 bin 600 TL olduğunu ifade ederek daha fazlasının işvereni sıkıntıya sokacağı vurgusunu yaptı. Arhun, “Özel sektöre ayrılan payın arttırılması gerekiyor” dedi.

Herhangi bir devlet desteği olmadan verebilecekleri maksimum asgari ücretin 8 bin 600 TL olduğuna değinen Arhun, bunun daha fazlasının iş vereni sıkıntıya sokacağı vurgusunu yaptı.

“Rekabet yaptığımız ülke Türkiye ve orada asgari ücret 5 bin 500 TL” diye konuşan Arhun, rekabet yapılan ülkenin 1 buçuk katı ile yola çıkıp üretim yapılırsa, üretilen ürünün fiyatlandırılamayacağını söyledi.

“8 bin 600 TL’yi vermekte zorlanan işletmeler 10 bin TL’yi nasıl verecekti ?” sorusunu soran Arhun, Türkiye’nin pandemi döneminde başladığı asgari ücret katkısının hala devam ettiğini ve orada veriliyorsa burada da verilebileceğini ifade etti.

“CİROLARI ARTMAYAN ŞİRKETLER NASIL AYNI İŞÇİ SAYISI İLE DEVAM EDECEK?”

Şirketlerin çıkmazda olduğunun vurgusunu yapan Arhun, ‘ciroları artmayan şirketlerin devlet desteği olmadan nasıl aynı kişi sayısı ile yoluna devam edeceği’ ve ‘devletin bile zor durumda olduğu bir dönemde özel sektöre destek verilmezse nasıl daha fazla ücret verileceği’ sorularını sordu.

Arhun, herkesin özel sektör çalışanını anlamasına ihtiyaç olduğunu, bu yapının içerisinde özel sektöre ayrılan payın arttırılması gerektiğini belirtti.

Kayıt dışı ekonomiyi etkilemekte asgari ücretin büyük bir payı olduğuna değinen Arhun, “Emeklilere destek az, sosyal sigorta geliri ile sosyal sigorta emeklilerini ödemeye çalışıyolar… Yani her 2 kişi 1 emekliyi ödemeye çalışıyor” ifadelerini kullanarak bunu yapmak istemeyen insanların sosyal sigortalara beyan ettikleri primi düşük gösterdiklerini söyledi.

“NEREYE ELİMİZİ ATSAK, O ELİMİZDE KALIYOR”

“Nereye elimizi atsak o elimizde kalıyor” diye konuşan Arhun, Türkiye’nin bunu gördüğünü belirterek niçin elektriğin özelleştirilmeye çalışıldığını sordu. Kıbrıs Türk Havayolları’nın ise başka bir örnek olduğunu dile getiren Arhun, “Yürütemediniz dedi destek vermedi, kapattık” ifadelerini kullandı.

Arhun, “Seçim öncesinde bedava elektrik kullandırdılar, halka seçim olacağı için elektriğe zam yapılmadı ve çok acı ki AKSA’nın parasını bile ödeyemediler” dedi.

600 milyonun KKTC’ye bile girmeden direk Türkiye’den AKSA’nın hesabına girdiğini vurgulayan Arhun, o dönem borçlandırılan miktarların faizlerinin de şu an kullandığımız elektriğin üzerine bindiğini söyledi.

“Ben niye daha çok asgari ücrete olumlu bakmayayım ki” diye konuşan Arhun, içinde bulunduğumuz durumda 8 bin 600 TL’den fazlasını işverenin ödeyemeyeceğini dile getirdi

Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Gündem

Arıklı açıkladı: Belli yaşın üstündeki sürücüden sağlık raporu istenecek

-

-

-

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Girne’de meydana gelen ölümlü trafik kazasının ardından yaptığı açıklamada, yasal düzenlemeyle belli bir yaşın üzerine çıkan sürücülerden sağlık raporu isteyeceklerini kaydetti. Bu konuda yasal düzenleme yapacaklarını kaydeden Arıklı, “Belli bir yaşın üzerine çıkan kişilerin reflekslerinde yavaşlamalar olabilir. Bu insanların kontrolünü yapmadan dün akşamki olayların benzerleri olabilir” dedi. Sorunlu yolların olduğunu kabul eden Arıklı, devletin imkanlarının ise kısıtlı olduğunu belirtti. Arıklı, “İnsanlar, kötü yollarda daha dikkatli olması gerekirken bu özeni göstermiyor. Bir videoda insanların zikzak yaptığını gördüm. Ana yolda birbirlerine şaka yapıyorlar” ifadelerini kullandı. Bakan Arıklı, Meclis’teki bütçe görüşmeleri sonrası trafikle ilgili yetki konusunda belediyelerle bir toplantı yapacaklarının da altını çizdi.

Devamını Oku

Gündem

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: Güney’deki tutuklamalar Rumlara da zarar verecek

-

-

-

Ceza Yasası’nda öngörülen 2 yıllık hapis cezasının, 5 yıla çıkarılması talebini “Rum propagandası” olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, politik meselelerden Güney’de masum insanların tutuklandığını ve bu durumun Rumlara da zarar vereceğini belirtti. New York’ta gerçekleştirilen gayri resmi görüşmede de Güney’deki hukuksuz tutuklamaların mantığı aşan bir hamle olduğunu dile getirdiğini belirten Tatar, Rum tarafının Taşınmaz Mal Komisyonu’nu (TMK) hiçe sayarak, politik baskılar ile Kıbrıslı Türkleri bastırmaya çalıştığını ifade etti.  Tatar şöyle devam etti:

TUTUKLAMALAR SORUNU DERİNLEŞTİRİYOR

Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) diye bir kurum var, Birleşmiş Milletler de (BM) tanıyor, bu komisyona 500 Milyon Pound’dan fazla para ödendi ve buna rağmen Rum’un baskısı devam ediyor. İnsanları tutuklayarak sorun çözülemez, aksine daha da derinleşir. New York’taki en üst düzeyde toplantılarda özellikle Simon Aykut meselesini dile getirdim, bu yaşta bir insanı hapsetmenin doğru olmadığını ifade ettim. Bu tutuklamalar hiçbir zaman çözüm getiremeyeceği gibi, çözümsüzlüğü de derinleştirecek.  Bu konuda da girişimlerimiz devam ediyor.”

“NATO MESELESİ RUMLARIN BOYUNU AŞAR”

Rum yönetiminin NATO üyeliği girişimini değerlendiren Tatar, şöyle devam etti: NATO hamlesi Rumların boyunu aşar. Son sözü Türkiye sözler. Rumların NATO talebi Kıbrıs Cumhuriyeti ekseninde ama ‘Türkiye onaylarsa Türkiye’ye de bir şey veririz’ düşüncesindeler.  Önemli olan Kıbrıs’ta iki egemen, eşit devlet gerçeğini kabul etmeleridir.  Bunu kabul ederlerse, o zaman Türkiye de Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliğini onaylayabilir.  İki bölgeli, iki toplumlu federasyon diyorlar, İsrail ve Gazze’ye baksınlar, BMGK kararlarını kim dikkate aldı? Artık  bu kararlar gözden geçirilmeli…”

ANLAŞMA OLSA KIBRIS DUBAİ’Yİ GEÇER

Kıbrıs meselesinin çözümüyle tüm tarafların kazanacağına dikkat çeken Tatar, şu ifadeleri kullandı: “Burada bir anlaşma olsa petrol, gaz Türkiye üzerinden AB’ye nakledilecek.  Çok daha ekonomik ve güvenli bir sistem oluşacak. Kablo ile elektrik konusunu AB ülkeleri kabul ediyor, Rumlar kabul etmiyor. Enterkonnekte sisteme dahil olunabilir.  Gemilerin geçişi ve birçok meselede işbirliği alanları artar. Hava sahaları Türkiye üzerinden gerçekleşir. Bir anlaşma olsa burası Dubai’yi geçer. Bunların olmamasının sebebi Rumların, Kıbrıs Türklerini eşit görmeme zihniyetidir.”

Devamını Oku

Gündem

AB raporu KKTC’nin haklarını göz ardı etti

-

-

-

Türkiye Dışişleri Bakanlığı AB Komisyonu’nun hazırladığı 2024 Türkiye Raporu’na tepki gösterdi. Raporda, KKTC’nin haklarının göz ardı edildiği belirtilirken, Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik formatın yalnızca Ada’daki iki tarafı, üç Garantör gücü ve Birleşmiş Milletleri içerdiği vurgulandı. Raporun, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın gerçeklerle bağdaşmayan, hukuk dışı ve maksimalist görüşlerini yansıttığının altı çizilirken, “Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru kaygılarını ve haklı politikalarını tamamen göz ardı etmektedir” ifadelerine yer verildi. Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik formatın yalnızca Ada’daki iki tarafı, üç Garantör gücü ve Birleşmiş Milletleri içerdiği hatırlatılırken, “Gelecekte varılacak herhangi bir çözüm, Ada’daki iki tarafın mutabakatıyla gerçekleşmelidir” denildi. AB’nin Kıbrıs meselesine ilişkin olarak, Kıbrıs Rum tarafının tutumunu kayıtsız şartsız yansıttığı ve Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarını dikkate almayan açıklamalarının, çözüm çabalarına katkıda bulunmadığı işaret edilirken, “AB’nin çözüm sürecinde yer almasının neden uygun bir seçenek olmadığını açıkça göstermektedir” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Öne Çıkan Haberler

Copyright © 2022 KKTCgündem. künye